29 Mart 2012 Perşembe

James Cameron Dünya'nın dibinde!




Cameron, 26 Mart gecesi  okyanusların en derin bölgesi Mariana Çukuru’nun dibine, Challenger Deep noktasına inmişti. Genişliği yer yer ABD’deki Büyük Kanyo’nun 120 katına çıkan, derinliği ise Everest Dağı’nın boyunu bir kilometre geçen Challenger Deep noktası, dünyanın en karanlık köşesi kabul ediliyordu. 

Cameron, üç saat çekim yaptığı, jeolojik ve biyolojik numuneler topladığı Deep Challenger noktasının “Ay’ın yüzeyine benzediğini” ve “çok ıssız, izole edilmiş bir görünüme sahip olduğunu” belirtmişti. 

Cameron, yaklaşık altı saat süren gözlemlerinin ardından yüzeye çıkmış ve “İlk hissim, insanlıktan tamamen uzaklaştığımdı... Düşündüğünüzden çok daha farklı bir his. Bunu yaşamalı, gerçekten tecrübe etmelisiniz” demişti. 

Cameron, Challenger Deep hakkında, “Kesinlikle Dünya’daki en uzak, izole yer burası. Kendimi sanki başka bir gezegene gitmiş gibi hissediyorum” dedi.

Cameron’un dalışını gerçekleştirmesini sağlayan özel tasarım Deepsea Challenger denizaltısı, en son teknoloji denizaltıların bile dayanamayacağı basınçlara direnebiliyor. Cameron, tarihi dalışını gerçekleştirmeden önce en büyük riskin yüksek başınç olduğunu ifade etmişi. Challenger Deep noktasında, metre karenin binde altısına yedi ton basınç uygulanıyor.

28 Mart 2012 Çarşamba

Titanic dizi oldu


White Star Line şirketinin Olympic sınıfı yolcu gemisi RMS Titanic 15 Nisan 1912 gecesi daha ilk seferinde bir buz dağına çarptı ve yaklaşık 2 saat 40 dakika içinde Kuzey Atlantik'in buzlu sularına gömüldü. Tamamlandığında dünyadaki en büyük buharlı yolcu gemisi olan Titanic'in yaşadığı trajedi beyazperdeye ve ekranlara defalarca yansıdı.
Tarihin en büyük deniz kazalarından biri olan facianın 100'üncü yıl dönümünde bu kez İngiliz televizyonu ITV 4 bölümlük bir 'Titanic' mini dizisi yayınlamaya başladı. Ancak bu yapım James Cameron'ın bütçe ve hasılat rekortmeni 'Titanic'inden oldukça farklı.
GÜVERTEDE 'DÜNYA' VAR
Senarist Julian Fellowes yeni'Titanic'i sadece bir felaket draması değil, bu kez güvertede uçurumun eşiğindeki dünya var. Birinci Dünya Savaşı'ndan sadece 2 yıl öncesinde geçen dizide bu fon gemiye de tamamen yansıtılmış. Üstelik "Neden çok az kurtarma botu vardı?", "Kasara altı yolcuları için kurtarma botu yok muydu?" gibi olayla ilgili tartışmalar da bu kez dramaya dahil edilmiş.
Dizide hayali karakterlerle gerçek karakterlerin hikayesi birlikte kurgulanmış. Dizide buhar kazanı işçisinden İrlandalı göçmene burjuvadan soyluya birçok karakterin birbiriyle kesişen hikayelerini ve onların o dönemdeki yaşam tarzlarını görmek mümkün.
Ancak eleştirmenler dizinin bu özelliğinin avantaj yerine dezavantaj getirebileceğini, seyirci için bu kadar fazla karakteri bir arada görmenin ve akılda tutmanın izlemeyi zorlaştıracağını söylüyorlar.

27 Mart 2012 Salı

Sistemde hata var!


İstanbul Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivali’nin on beşincisi, 27 Eylül – 2 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek.
Festival komitesi, 1001 Belgesel’in 15. Yıl temasını “sistem hatası” olarak belirledi. Siyaset, ticaret, adalet, milliyet, diyanet toplumların ve bireylerin özgür seçimlerini günden güne daraltan yeni egemenlik aklının hizmetinde. Tüm nehirlerin yatağı, aynı bataklığa doğru değiştiriliyor. İnsanın ilkel içgüdü, korku ve refleksleri yaşama hakim kılınıyor. Bilinç, aşırı yüklemeyle tıkanan kanallardan geçip yardıma gelemiyor.
GERÇEĞİN 7 RENGİ Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivali ana gösterim programını yine renklerle belirlenmiş bölümler altında düzenliyor. Gerçeğin 7 rengi…
Siyah: İnsanın İnsana Ettikleri: Haklar, haksızlıklar, savaşanlar, savaşılanlar, ezilenler, ezenler.
Kırmızı: İş ve emek, işçi ve emekçi öyküleri
Turuncu: Modern zaman öyküleri
Sarı: Göç öyküleri
Mavi: Olağanüstü insanların sıradan, sıradan insanların olağanüstü öyküleri
Mor: Sanat ve kültür
Yeşil: Sürdürülebilir bir dünya için uğraşan filmler

Empire Ödülleri sahiplerini buldu


Dünyanın en popüler sinema dergilerinden Empire'ın düzenlediği Empire Ödülleri'nin sahipleri belli oldu.
Jameson Irish Whiskey sponsorluğunda düzenlenen ve kazananları derginin okurları arasında yapılan bir anketle belirlenen ödüllere En İyi İngiliz Filmi dahil olmak üzere En İyi Gerilim ve En İyi Erkek Oyuncu (Gary Oldman) ödüllerini de kazanan 'Köstebek' (Tinker, Tailor, Soldier, Spy) damgasını vurdu.
En İyi Film Ödülü'nü Harry Potter Ve Ölüm Yadigarları: Bölüm 2 (Harry Potter and the Deathly Hallows - Part 2) alırken, filmin yönetmeni David Yates de En İyi Yönetmen Ödülü'nü kazandı. Olivia Colman ise Tiranozor (Tyrannosaur) filmindeki rolüyle En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'ne layık görüldü.
Törenin özel ödülleri ise 'Empire Kahramanı' olarak Michael Fassbender'e, İlham Kaynağı olarak Ron Howard'a ve Empire İkonu olarak da Tim Burton'a gitti.
İşte 2012 Empire Ödülleri'nin kazananları:
En İyi Film
Harry Potter Ve Ölüm Yadigarları: Bölüm 2
En İyi İngiliz Filmi
Köstebek
En İyi Yönetmen
David Yates / Harry Potter Ve Ölüm Yadigarları: Bölüm 2
En İyi Kadın Oyuncu
Olivia Colman / Tiranozor
En İyi Erkek Oyuncu Gary Oldman / Köstebek
Yıldızı Parlayan Erkek Oyuncu Tom Hiddleston / Thor
Yıldızı Parlayan Kadın Oyuncu
Felicity Jones / Like Crazy
En İyi Komedi 
The Inbetweeners Movie
En İyi Korku Kill List
En İyi Gerilim 
Köstebek
En İyi Bilim-kurgu/Fantastik 
Thor
En İyi 3D Film 
Tenten'in Maceraları (The Adventures of Tintin: Secret of the Unicorn)

25 Mart 2012 Pazar

Sevdiğim sahneler -Serseri Aşıklar-




Serseri Aşıklar (À bout de souffle) 1960 yapımı bir Jean-Luc Godard filmi.. Modern sinemanın başlangıcı.. Teknik detaylara girmeyeyim, ama şu kadarını söyleyeyim denenmemiş bir kurgu tekniği, denenmemiş kamera açıları, denenmemiş oyunculuklar.. Zaten izler izlemez fark etmemek elde değil.. 


Henüz 20lerinin başındaki Jean Seberg'in masum güzelliği, o dönemin modasına öncülük etmiş saç stili ve giyim tarzı şimdi bile pek az kadının cesaret edebileceği türden.. Misal ben nasıl da isterdim öyle saçlarım olsun, dahası o kadar yakışsın ama bu kulaklarla biraz zor gibi=) 


Her ne kadar trajik bir intiharla hayatına son vermiş olsa da kısacık hayatına çok sayıda film sığdırmış Jean Seberg.. Filmin en güzel sahnelerinden birini paylaşıyorum sizle.. Bir de sürpriz finali izlemelisiniz bence.. En iyisi siz tamamını izleyin, sonra yeniden izleyin bu filmi, sonra yeniden..

23 Mart 2012 Cuma

Vizyona girenler (23 Mart)

AÇLIK OYUNLARI (The Hunger Games)
Yönetmen: Gary Ross
Oyuncular: Mark Wahlberg, Giovanni Ribisi, Kate Beckinsale

Bir zamanlar Kuzey Amerika olarak bilinen bir yerin yıkıntıları içerisinde Panem ulusu yaşamaktadır. Başkent Capitol'ün etrafında 12 bölge bulunmaktadır. Capitol şiddetli ve acımasızdır ve bölgeler bir hat boyunca sıralanmıştır. Onların her biri her yıl yapılan Açlık oyunlarına katılmak zorundadır. Yarışma için her bir bölgeden yaşları 12 ila 18 arasında değişen birer erkek ve bir kız çocuğu göndermek durumundadır. Açlık oyunları TV'den canlı yayınlanan ölümüne bir kavgadır. On altı yaşındaki Katniss Everdeen annesi ve 12 yaşındaki kız kardeşi ile yaşamaktadır. Oyunlarda kız kardeşinin yerine geçerek ölüm cezasını üzerine alır. Ancak Katniss daha önce de ölüme çok yaklaşmıştır ve bu kez kız kardeşi için ikinci kez hayatta kalma mücadelesi verecektir.Gerçekten ne anlama geldiğini bilmeden bir yarışmacı olmuştur.Eğer bu mücadeleyi kazanırsa hayatta kalma seçeneğini başlatmış olacaktır. Kazanmak ün ve talih anlamına gelir. Kaybetmek ise kesin ölüm. Açlık Oyunları başlasın!

BİR SES BÖLER GECEYİ
Yönetmen: Ersan Arsever
Oyuncular: Cem Davran, Merve Dizdar, Gün Koper

Üniversitede araştırma görevlisi olan Süha (Cem Davran) arabasıyla bir köy mezarlığının duvarına çarpar. Kendini mezar taşlarının arasında bulan Süha, boş bir mezardan geçmiş yaşamına doğru ilginç bir yolculuğa çıkar. Bu yolculukta, boş mezarın ölüsü Alevi genci İsmayil (Gün Koper) ona rehber olacaktır.


EL YAZISI
Yönetmen: Ali Vatansever
Oyuncular: Cansu Dere, Wilma Elles, Sarp Akkaya

Kasabanın eczacısı Zeynep (Cansu Dere) ani bir kararla evlilik hazırlıklarına başlar. İlkokul öğretmeninin oğlu genç Ahmet (Sercan Badur) yakındaki köyden sevdiği kızı kaçırmayı planlamaktadır. Afacan Ragıp’ın (Deniz Ali Akbaş) eczacı Zeynep’e yazdığı naif aşk mektubu çalınır. Kasabanın, ilk yabancı öğretmenini (Wilma Elles) karşıladığı günde, bu üç kahramanın yolu kesişir.

GRİ KURT
Yönetmen: Joe Carnahan
Oyuncular: Liam Neeson, Dermot Mulroney, Joe Anderson, Frank Grillo, Julianna Rose Mauriello, James Badge Dale, Dallas Roberts, Dallas Roberts, Jonathan Bitonti, Lani Gelera, Jacob Blair, James Bitonti, Ella Kosor, Anne Openshaw, Peter Girges, Ben Bray, Nonso Anozie, Larissa Stadnichuk

Alaska'da petrol sondajında çalışmak için görevlendirilen bir ekip, uçaklarının düşmesi sonucu bölgenin vahşi ve ıssız bir alanında mahsur kalırlar. Grubun başı olan Ottway (Liam Neeson), ekibin vahşi doğada aç kurtlara karşı hayatta kalabilmesi için elinden geleni yapmak zorundadır. Hem kaza sonrası aldıkları ölümcül yaralar, hem de insanı donduran hava koşulları karşısında kurtlara yem olmadan buradan kurtulabilecekler midir? İnsanın doğaya karşı verdiği yaşam mücadelesi...

ÖLÜM DENİZİ (Hwanghae)
Yönetmen: Na Hong-jin
Oyuncular: Ha Jung-woo, Kim Yun-seok, Cho Seong-Ha

Ku-Nam (Ha Jung-woo) Çin-Rusya- Kuzey Kore sınırındaki Yanbian’da taksi şoförlüğü yapmaktadır. Para kazanmak için Güney Kore’ye giden karısından bir süredir haber alamamıştır. Mafya babası Myung-Ga (Kim Yun-seok), biriken kumar borcuna karşılık ondan Güney Kore’ye gidip bir adamı öldürmesini ister. Teklifi kabul eden Ku-Nam’ın aklında karısını aramak da vardır.

ÖLÜM YOLCULUĞU (Apollo 18)
Yönetmen: Gonzalo López-Gallego
Oyuncular: Warren Christie, Lloyd Owen, Ryan Robbins

NASA tarafından 7 Aralık 1972’de fırlatılan Apollo 17, resmi olarak insanlı ay yolculuğu projesinin son ayağıydı. Apollo projesinin artık sona erdiği duyurulsa da tam bir yıl sonra iki Amerikalı astronot Apollo 18 ile gizli bir görev için aya gönderildi. Görev süresince kaydedilen görüntüler, astronotların yaşadığı dehşeti gözler önüne serdi.

22 Mart 2012 Perşembe

Usta yönetmenlerden yeni projeler..


Brett Ratner, David O. Russell ve Jake Kasdan hangi yeni projelere imza attı… 
Başrollerinde Robert De Niro ve Charles Grodin'in olduğu 1988 tarihli Geceyarısı Avı (Midnight Run) filminin devam projesi son olarak Kule Soygunu (Tower Heist)'nu yöneten Brett Ratner'e emanet edildi. Ödül avcısı olan eski bir polis ve zimmetine para geçirmekten aranan bir muhasebecinin hikâyesini anlatan orijinal yapımın bu yeni devam filminde başrolde tekrar De Niro ve 20 yıldır oyuncu filmlerde rol almayan Charles Grodin'i tekrar izleyeceğiz.
David O. Russell, Sony Pictures ve Atlas Entertainment stüdyoları ortaklığında çekilecek American Bullshit isimli bir projeye imza attı. Uluslararası (The International)'nın senaristi Eric Singer tarafından yazılan senaryo, geniş çaplı bir komplo teorisini aydınlatmak için FBI adına çalışmaya başlayan bir düzenbazın merkezinde yaşananlara odaklanacak. Şu sıralar The Silver Linings Playbookpost-prodüksiyonuyla uğraşan yönetmenin American Bullshit'in çekimlerine zaman başlayacağı bilinmiyor.
Kötü Öğretmen (Bad Teacher)'inn yönetmeni Jake Kasdan, Sex Tape isimli yeni bir komediye başlıyor. Daha önce Nick Stoller'ın yöneteceği açıklanan fakat yönetmenin çekim takvimi nedeniyle ayrıldığı proje, aşk hayatlarını renklendirmek isteyen bir çiftin seks kasedi çekmesinden sonra yaşanan olayları anlatacak. Ertesi gün çekilen kasedin kaybolduğunu gören çift çılgın bir maceraya atılacaktır. Daha önce başrolde Jason Segel ve Reese Witherspoon'un olacağı söylense de son gelen haberler Witherspoon'un projeden ayrıldığı yönünde.

21 Mart 2012 Çarşamba

Hrant Dink Cinayeti Film Oluyor!


2007'de uğradığı bir silahlı saldırıyla cinayete kurban giden Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in son günleri 'Hile Yolu' isimli bir film oluyor. Önümüzdeki ay çekimlerine başlanacak olan filmin yapımcılığını Grup Yorum'un eski üyelerinden Hakan Alak üstlenirken, yönetmen koltuğunda senarist olarak tanıdığımız Ersin Kana oturacak.
Önümüzdeki sezon gösterime girmesi planlanan proje için kadro çalışmalarına başlandığını fakat henüz imzalar atılmadığı için isimleri açıklayamıyoruz diyen ekip, 2009 yılının Şubat ve Nisan aylarına denk gelen ve kamuoyunda 'Kafes Eylem Planı' olarak bilinen sürecin öncesine odaklanacak.
Hikaye Hrant Dink cinayetinden 2 yıl sonrasını anlattığı için Hrant'ı kimse oynamayacak. Film daha çok cinayetin arka planına inen bir suç hikâyesi olarak niteleniyor. Filmi kendi öz kaynaklarını kullanarak çekeceklerini söyleyen yapımcı Alak, "Bu öyle bir sürecin hikâyesi farklı okumalara çok müsait. Ancak ortada insani bir dram var." şeklinde konuşuyor. Hile Yolu bir anlamda o dönemle ilgili yazılanlar, mahkeme süreci, Malatya ve Trabzon'da yaşananlar üzerine detaylı bir araştırmanın ürünü olarak sinemaya aktarılacak.

Walt Disney'in büyük fiyaskosu!


Walt Disney'in hayal kırıklığı yaratan filmi John Carter'ın 200 milyon dolar zarar etmesi bekleniyor.
BBC'nin haberine göre, kurgusal bir karakter olan Amerikalı eski bir yüzbaşının kendisini aniden Mars'ta bulmasını anlatan film, yılın ilk çeyreğinde Disney'e 80-120 milyon dolar zarar getirebilir.
Disney'in hisseleri, zarar beklediğini açıklamasından sonra yüzde 1 düşüş gösterdi.
Kayıp Balık Nemo ve Wall-E gibi büyük başarı kazanan filmlerin yönetmeni olan Andrew Stanton'ın yönetmenliğini yaptığı filmin yaklaşık 250 milyon dolara mal olduğu ve Disney'in filmin tanıtımı için 100 milyon dolar ilave harcama yaptığı tahmin ediliyor.
Film, Tarzan'ın yaratıcısı Edgar Rice Burroughs'un yazdığı dizi kitaplardan uyarlandı.

20 Mart 2012 Salı

Akbank Kısa'dan kısa kısa..


29 Mart'a kadar sürecek Akbank 8. Kısa Film Festivali, yurt içi ve yurt dışından geniş katılımı, farklı bölümleri, atölye çalışmaları ve söyleşileriyle sinemaseverlere 10 gün boyunca yine dopdolu bir program sunuyor. Rekor sayıda 557 filmin başvurduğu Festival, yarışma ve yarışma dışı bölümleri ile farklı renkler, coğrafyalar, kültürler ve düşünceleri bir araya getiriyor.
Festival, söyleşileri ile de sinema dünyasının ünlü isimlerini sanatseverlerle buluşturuyor. Yönetmen Aysim Türkmen, Erol Mintaş, Umut Aral ve Emre Akay “Kısa Filmde Söz Yönetmenlerin” başlıklı söyleşide; Cahit Berkay, Selim Demirdelen ve Murat Ertel “Sinema’da Müzik” başlıklı söyleşide; Avukat Erdem Türkekul, BİROY Başkanı Atilla Engin ve SENDER Başkanı Nilgün Öneş “Telif Hakları” söyleşisinde; Laçin Ceylan, Akasya Asıltürkmen, Türkü Turan ve Melih Selçuk “Oyuncu Gözüyle Kısa Film” isimli söyleşi ile Akbank 8. Kısa Film Festivali’nde yer alacak.
Festival’in “KISADAN UZUNA” bölümü, bu yıl usta yönetmen Ümit Ünal’ı konuk ediyor. Uzun metraj filmlerinden sonra kısa filmler çeken ve kısa filme olan ilgisi ile tanıdığımız Ümit Ünal’ın baştan sona dijital olarak çekilmiş ilk Türk filmi olan “9” ve kısa filmleri Akbank 8. Kısa Film Festivali kapsamında seyircilerle buluşacak. Ayrıca “Kısadan Uzuna” başlıklı söyleşide Ümit Ünal, sinema serüvenini kısa filmcilerle paylaşacak.
Bir başka usta Can Dündar’a ayrılan “BELGESEL SİNEMA” bölümünde, yönetmenin “Yılmaz Güney”, “Aşk Bu mu” ve “Tan Baskını” isimli belgeselleri gösterilecek. Ayrıca Can Dündar, “Belgesel Sinema” başlıklı söyleşide deneyimlerini paylaşmak üzere festival izleyicileriyle bir araya gelecek. 
“DENEYİMLER” bölümünün konuğu ise; Sebastian Wiegärtner. Almanyalı genç görüntü yönetmeni, dünyanın çeşitli bölgelerinde yaptığı “Shooting with HD-DSLR” atölyesi ile festivale derinlik katacak. Sebastian Wiegärtner, Festival’deki söyleşisinde HD-DSLR kameralarla çekim yapmanın inceliklerini ve dijital sinemada görüntü estetiği konularını anlatacak.
Ayrıca Festival boyunca Akbank Sanat’ın üçüncü katında; “Işıl Özgentürk ile Senaryo”, “Derya Alabora ile Oyunculuk”, “Bora Gökşingöl ile Kurgu”, “Mehmet Aksın ile Görüntü Yönetmenliği” ve “Sebastian Wiegärtner ile Shooting with HD-DSLR” atölye çalışmaları gerçekleştirilecek.
20 ülkeden 110 film, 40 seans, 11 söyleşi ve atölye çalışması, sinema dünyasından 21 konuğun yer aldığı Akbank 8. Kısa Film Festivali’nin kapısı 10 gün boyunca herkese açık olacak ve tüm etkinlikler ücretsiz olarak Akbank Sanat’ta izlenebilecek. Ayrıca seanslara geç kalanlar için film gösterimleri, Akbank Sanat’ın cafesinde de eş zamanlı olarak gösterilecek.
Dünya festivallerinden filmlerle Akbank 8. Kısa Film Festivali’nde buluşmak ve detaylı bilgi almak için www.akbankkisafilm.com ya da www.akbanksanat.com adreslerini ziyaret edebilirsiniz.
AKBANK 8. KISA FİLM FESTİVALİ SÖYLEŞİLERİ:
KISA FİLMDE SÖZ YÖNETMENLERİN

20 Mart 2012, Salı saat: 18.30
- Aysim Türkmen (yönetmen)
- Umut Aral (yönetmen)
- Emre Akay (yönetmen)
- Erol Mintaş (yönetmen)
SİNEMADA MÜZİK 21 Mart 2012, Çarşamba saat: 18.30
- Cahit Berkay (müzisyen)
- Selim Demirdelen (yönetmen-müzisyen)
- Murat Ertel (müzisyen)
BELGESEL SİNEMA 22 Mart 2012, Perşembe saat: 18.30
Can Dündar
KISADAN UZUNA 23 Mart 2012, Cuma saat: 18.30
Ümit Ünal
DENEYİMLER 24 Mart 2012, Cumartesi saat: 18.30
Sebastian Wiegärtner
OYUNCU GÖZÜYLE KISA FİLM 
25 Mart 2012, Pazar saat: 18.30
- Laçin Ceylan (oyuncu)
- Akasya Asıltürkmen (oyuncu)
- Türkü Turan (oyuncu)
- Melih Selçuk (oyuncu)
TELİF HAKLARI 
27 Mart 2012 Salı saat: 18.30
- Erdem Türkekul (avukat)
- Nilgün Öneş (SENDER Başkanı)
- Atilla Engin (BİROY Başkanı)